POLONYA'DA ARTAN ŞEKER TÜKETİMİNE KARŞI KAMPANYA DÜZENLENİYOR...

Varşova, Mayıs, 2019

Polonya'da giderek artan şeker tüketimi yüzünden Sağlık Bakanlığı yeni bir kampanya planlıyor...

Polonya Sağlık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir raporda, Polonyalıların son on yılda daha fazla işlenmiş şeker tüketmeye başladıkları belirtiliyor. Halen Polonya'da kişi başına yılda 33,3 kg işlenmiş şeker yeniyor ve bu rakam bir önceki on yıllık dönemden yüzde 55 daha fazla.

Buna karşılık Raporda, işlenmemiş şeker tüketim miktarı için bir düşüş olduğu ifade ediliyor (16,9 kg - 11,2 kg). Ancak yine de toplamda, Polonyalılar geçmiş on yıldan daha fazla şeker tüketiyor. Bu olgu diğer faktörlerin yanı sıra, özellikle gençler tarafından daha fazla alkolsüz ve enerji içeceğinin tüketilmesi gerçeğine bağlanıyor.

Vücut ağırlığı açısından, Polonyalı erkeklerin yüzde 68'i ve Polonyalı kadınların yüzde 53'ü aşırı kilolu. Tabii bu durum Polonya hükümeti için yıllık sağlık harcamalarının artması demek oluyor.

Sonuç olarak, Polonya Sağlık Bakanlığı halkın sağlıklı ve iyi beslenme sorumluluğuna odaklanan bir kampanya ile ülkede şeker tüketiminin dengeli bir konuma getirilmesini hedefliyor...

2040 YILINDA ABD'DE TARIMSAL ÜRETİMİ BÜYÜK ŞİRKETLER ELE GEÇİRECEK!

Uzmanlar, 2040 yılına kadar Amerikan tarım sektöründe geniş ölçekli tarımsal üretimin büyük şirketler tarafından ele geçirileceğine  inanıyor. “Agro-Center”da yer alan bir yazıda az sayıda tarımsal sanayi şirketinin tarımsal ürünlerde aslan payını devralacak.

Özel pazarlara odaklanan küçük çiftçiler de bu modelde başarılı olabilir. Ancak, orta ölçekli çiftçiler rekabette hayatta kalamayabilir. 2040 itibariyle Amerika Birleşik Devletleri'nde tarıma federal destek verilmeyecek. Genlerin düzenlenmesi ana teknoloji haline gelecek.

Analistler, orta çiftçilerin en büyük sorunları yaşayacağından eminler. Alıcılar sınırlı sayıda büyük üreticiyle ilgilenecek ve  bu iş modeli tedarik zincirlerini kolaylaştıracak.

ABD tarım endüstrisinde başarılı olmak için üreticilerin oldukça etkili yöneticiler olması, pazarlamayı anlaması ve pazara hızlı bir şekilde adapte olabilmesi gerekiyor. Şu anda, özellikle yakın çevrede hızlı bir pazar varsa, çiftçiler aktif olarak arazi satın almaya devam ediyor. Sonuç olarak büyük çiftçilerin daha da güçlenme süreci devam ediyor...

SOMALİ'DE YAZ AYLARI İÇİNDE ÇOK CİDDİ BİR AÇLIK TEHLİKESİ VAR!

FAO Basın Bülteni...

Mayıs 2019, Mogadişu -

Somali'deki feci kuraklık, nüfusun yaklaşık yüzde 18'ine karşılık gelen 2,2 milyon kişiyi Temmuz-Eylül döneminde ciddi bir açlıkla karşı karşıya bırakabilir...

Birleşmiş Milletler ajansı Somali hakkında özel bir uyarı yayınladı ve bu yıl ülkedeki aç insanların sayısının 2019 başında yapılan tahminlerden yüzde 40 daha yüksek olabileceğini belirtti.

Uyarıya göre, kötüleşen bir beslenme durumu da büyük önem taşıyor. Akut yetersiz beslenme oranları ve aynı zamanda terapötik beslenme merkezlerine kabul edilen akut yetersiz beslenen çocukların sayısı, 2019'da kaygı verici bir şekilde artmış bulunuyor.

FAO Kıdemli Ekonomisti Mario Zappacosta, "Nisan ayında ve Mayıs ayının başlarında yağmurlar, "Gu" yağışlı sezonunu takiben Temmuz ayında ülkenin yıllık ana hasatı için çok önemli. Dolayısıyla  Somalis halkının tüm yıl boyunca gıda güvenliğini sağlayabilir veya çok ciddi bir krize sürükleyebilir" diyor.

Zappacosta, “Nisan ve Mayıs aylarının başlarında önemli bir yağış eksikliği, ekim alanlarının yüzde 85'ini kuru ve kurak hale getirdi ve en son tahminlere göre, "Gu" mevsiminde yetişen ürünlerin yüzde 50'nin altında olması çok muhtemel"diye ekliyor.

WHAT IS AGROFORESTRY?

Agroforestry is a term used for land-use systems and technologies where woody perennials - trees, shrubs, palms, bamboos and such like - are deliberately used in the same plots as agricultural crops or livestock in a way that builds and channels ecological synergies.

The approach is gaining in interest due to its ability to sequester carbon and mitigate climate change along with broadening the social, economic and environmental sustainability of rural development.

DÜNYADA AÇLIK VE OBEZİTE SORUNU ANCAK KÜÇÜK AİLE ÇİFTÇİLERİ SAYESİNDE ÇÖZÜLEBİLİR!

FAO Basın Bülteni...

26 Mayıs, 2019 Roma...

BM Genel Kurulu Başkanı Maria Fernanda Espinosa, Roma'da yaptığı açıklamada, yetersiz beslenme ve diğer yetersiz beslenme biçimleriyle mücadele etmek ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek için küresel çabaların ön saflarında yer alan aile çiftçilerine, dünyada artan açlık ve obezite dolayısıyla daha güçlü destek verilmesi gerektiğini söyledi.

Espinoza, FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) ve IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu) tarafından aile çiftçiliğinin önündeki zorlukları ve fırsatları tartışmak için düzenlenen uluslararası diyalog toplantısında 300'den fazla katılımcıya yaptığı konuşmada, “Üretilen gıdaların üçte birinin kaybolduğu ya da boşa harcandığı ve arazinin üçte birinin hayvancılık için kullanıldığı bir dünyada, bu insanlar geçim kaynaklarını, iş dünyasını, topluluk uyumunu ve kırsal alanlarda kalkınmayı destekleyebilecek hayati sosyoekonomik aktörler olarak görülmeli” dedi.

Espinosa, aile çiftçilerinin, yaklaşık 1 milyon bitki ve hayvan türünün neslinin tükenme riski altında olduğu konusundaki endişe verici uyarılar bağlamında, tarımsal biyolojik çeşitliliğin ve geleneksel bilgilerin korunmasına önemli bir katkıda bulunduğunu belirtti.

“Hem dünyadaki eşitsizlik hem de gıda kalitesi açısından da büyük bir zorluk yaşıyoruz” diyen Espinoza, "Dünyanın açlık ve obezite oranlarının eşzamanlı endişe verici bir yükselişine tanık oluyoruz. Pastoralistlerden yerli halklara ve orman sakinlerine kadar aile çiftçileri, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi için çok önemli bir katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.

FAO: TARIMSAL ORMANCILIK ÇOK ÖNEMLİ, ÖZEL POLİTİKA DESTEĞİ ALMALI

FAO Basın Bülteni...

20 Mayıs 2019, Montpellier, Fransa -

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) İklim ve Doğal Kaynaklar Genel Müdür Yardımcısı Maria Helena Semedo, "Tarımsal ormancılık, ormancılık ve tarım arasında 'sahipsiz bir alan' değil ve özel politika desteği almalı" dedi.

Semedo, Fransa, Montpellier'deki 4. Dünya Tarımsal Ormancılık Kongresi'nde yaptığı açıklamada, "Tarımsal ormancılık, (gıda) üretiminin çeşitlendirilmesine ve sürdürülmesine yardımcı olabilir ve arazi kullanıcılarının tüm ölçeklerinde hayati öneme sahip sosyal, ekonomik ve çevresel faydalar sağlayabilir" diye konuştu.

Tarımsal ormancılık, odunsu uzun ömürlü ağaçların, çalılıkların, avuç içi, bambular ve benzerlerinin - ekolojik sinerjileri inşa edecek ve yönlendirecek şekilde tarımsal ürünler veya hayvancılıkla aynı arazilerde kasıtlı olarak kullanıldığı arazi kullanım sistemleri ve teknolojileri için kullanılan bir terim. Bu yaklaşım, karbon tutma ve iklim değişikliğini hafifletme kabiliyeti dolayısıyla kırsal kalkınmanın sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğini genişletmesi (güçlendirmesi) sebebiyle ilgi kazanıyor.

"FAO tarımsal ormancılığın çoklu rol potansiyelini destekliyor" diyen Semedo, Nepal'de göçle karşı karşıya kalan arazilerde yürütülen projeler de dahil olmak üzere birkaç somut örnek gösteriyor:  Guatemala ve Honduras'ın kuraklığa eğilimli bölgelerinde toprak sağlığını ve suyun korunmasını artırmak ve Kırgız Cumhuriyeti'ndeki kereste plantasyonlarında meyve ağaçlarının değerlendirilmesi...

Karışık kullanımlı tarımsal arazi sistemlerinde ağaçların bilinçli  kullanımı, biyolojik çeşitliliğin korunmasına da önemli katkılar sağlayabiliyor.

Semedo, 1.200'den fazla uygulayıcı, araştırmacı, öğrenci ve iş dünyası ile birlikte 100'den fazla ülkeden gelen sivil liderlerin katıldığı Kongrede yaptığı konuşmada, Semedo, "Geleneksel tarımsal ormancılık sistemleri, doğal ormanlarda bulunan bitki türleri çeşitliliğinin yüzde 50 ila 80'ini kapsıyor" ifadesinde bulundu.

Semedo, ayrıca, “En iyi tarımsal ormancılık uygulamalarının benimsenmesinin, BM Aile Çiftçiliğinin On Yılı gibi girişimlerin ve agroekolojiyi teşvik etme çabalarının bir hedefi olduğunu söyledi. Semedo, bugün Dünya Arı Günü olduğu için, ağaçların tozlaştırıcı böceklere de fayda sağladığını ve bunun yüzde 24'e varan çiftlik üretkenliği kazançlarına yol açtığını belirtti.

"FAO, üye devletlerin tarım politikaları çerçevesinde, tarımsal ormancılığın doğru anlamda entegrasyonunu sağlama çabalarını desteklemeye hazırdır" diyen Maria Helena Semedo, son olarak, "Tüm bu çalışmalara BM'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşma sürecinin bir parçası gözüyle bakıyoruz" değerlendirmesini yapıyor...

HOJJATI: İRAN'DA TARIM SEKTÖRÜ HALKIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK POTANSİYELE SAHİP

Tahran, Mayıs, 2019

İran Tarım Bakanı Mahmoud Hojjati, geçtiğimiz hafta milletvekilleri ve bakanlık yöneticileriyle yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, karşı karşıya kaldıkları bu yaptırım döneminde ülkenin gıda güvenliğinin sağlanmasının önemini vurguladı.

Hojjati, "ABD hükümetinin İran’a ticaret, iş ve petrol sahaları, finansal borsalarda getirdiği mevcut durum ve kısıtlamalar göz önüne alındığında, ülkede ihtiyaç duyulan gıda üretimini ve arzını korumak ve teşvik etmek için yeni yaklaşımlar ve stratejiler kullanmalıyız" dedi.

Hojjati, ayrıca ülkedeki gıda ihtiyacını karşılamak ve ülkedeki mevcut durumla birlikte tavukçuluk ve hayvancılık sektörlerinde uygulanan makro stratejilerle uyumlu bir şekilde dış bağımlılığı azaltmak için araştırma ve bilimsel faaliyetleri artırma gereğine özel vurgu yaptı.

Hojjati, dış yaptırımların ve düşman ülkelerin sebep olduğu sorunları dile getirerek, “İran'da tarım sektörümüz halkın her türlü ihtiyacını en iyi şekilde karşılayabilecek yüksek potansiyele ve kapasiteye sahip bulunuyor” diye konuştu.

Ülkenin araştırma aktivistlerini uluslararası merkezlerle işbirliği yapmaya çağıran Hojjati, tarım sektörünün talepleri doğrultusunda yabancı araştırma merkezleri ile yürütülecek ortak çalışmaların önemini vurguladı.

İran Tarım Bakanı Mahmoud Hojjati, son olarak özel sektör kuruluşlarının araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde öncü rol oynaması gerektiğini söyledi. Hojjati, birçok ülkede araştırma çalışmaları özel sektör tarafından destekleniyor, dolayısıyla İran'da da özel sektör kuruluşları kamu sektörünün bu alandaki faaliyetlerine yardımcı olmalıdır diye ekledi...

GLOBAL COTTON SUSTAINABILITY CONFERENCE TO BE HELD IN CHINA...

11 - 13 June 2019
Shanghai, China

11 June 2019: BCI 2019 Annual Member Meeting
12 - 13 June 2019: 2019 Global Cotton Sustainability Conference 
 

The 2019 Global Cotton Sustainability Conference will bring the entire sector together on 12 & 13 June, to collaborate on a more sustainable future for cotton.

Join industry leaders and experts for an interactive opportunity to explore thematics at field level, in the supply chain and in consumer facing business. 

Source: IPUD

LAOS'TA AÇLIK VE YOKSULLUK AZALIYOR ANCAK YETERSİZ BESLENME SORUNU BÜYÜK...

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) ve Dünya Gıda Programı (WFP), Güneydoğu Asya ülkesi Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti'ne (Lao PDR) ortak bir ziyarette bulunarak beslenme konusunda daha fazla yatırım çağrısında bulundu...

FAO, IFAD ve WFP yürüttükleri ortak çalışmalarla dünyada birçok ülke ve faklı bölgelerde savunmasız insanların yaşamlarında ve geçim kaynaklarında bir fark yaratmayı amaçlıyor.

FAO Genel Direktörü José Graziano da Silva ve WFP Genel Direktörü David Beasley, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) Alt Bölge Direktörü Thomas Rath ile birlikte gıda ve beslenme güvenliğini geliştirebilmek için entegre gıda sistemlerinin önemi hakkında farkındalığı yükseltebilmek maksadıyla bölgeye üç günlük bir ziyaret yaptı.

Laos, son yirmi yılda yoksulluk ve açlığın azaltılmasında iyi ilerleme kaydetti, ancak yetersiz beslenme ülkenin orta gelirli bir ülke olma hedefinin önünde bir engel olarak hâlâ duruyor.

Kötü beslenmeden dolayı cılız büyüme, beş yaşın altındaki çocukların yaklaşık üçte birini etkiliyor ve kırsal kesimlerde yaşayan çocuklar bu durumdan en fazla zararı görüyor. Oysa bu durumda olan halk kesimleri açısından sağlıklı ve çeşitlendirilmiş diyetlere erişimin iyileştirilmesi beslenme için hayati öneme sahip bulunuyor.

Ziyaretleri sırasında, Graziano da Silva ve Beasley, Laos Başbakanı Thongloun Sisoulith, Dışişleri ve Tarım Bakanları ile bir araya geldi.

Heyet ayrıca ülkenin kuzeyindeki Oudomxay eyaletinde, ortak bir gıda güvenliği ve beslenme programı çerçevesinde çeşitli bölgeleri ziyaret etti.

Rath, "Bu proje, kırsal alanlarda iyileştirilmiş gıda ve beslenme güvenliğine yönelik etkilerimizi en üst düzeye çıkarmak için hükümetler, bağışçılar ve diğer ortaklarla birlikte çalışma güçlerini temel alan üç BM ajansının mükemmel bir örneğidir" açıklamasını yaptı.

Program, kırsal alanlarda, FAO, IFAD ve WFP ile Lao Hükümeti ve diğer ortaklarla ortak bir işbirliğinde beslenmeyi artırmaya yardımcı olmak için uygulamaya konulmuş bulunuyor.

Program kapsamında FAO, çiftçilerle hayvancılıktan elde ettikleri gelirleri artırmak için çalışıyor, böylece aileleri için daha besleyici yiyecekler sağlayabiliyorlar. Bu, FAO'nun hem çiftçilere ek gelir  hem de besleyici bir protein kaynağı sağlamak için pirinç tarlalarında balık yetiştirmeye teşvik etme çalışmalarını da kapsıyor. Yanı sıra. FAO'nun Çiftçi Tarla Okulları, aile çiftçilerinin daha iyi yiyecek ve beslenme güvenliği için üretkenliği artırmalarına yardımcı oluyor.

Tüm bu çalışma ve projelerin hedefi küçük aile çiftçileri ve kırsal kesimde yaşayan insanların hayatlarında  az da olsa bir fark yaratabilmek olarak açıklanıyor.

FAO: 80 PERCENT OF THE WORLD'S FOOD PRODUCED BY FAMILY FARMERS

According to the U.N. Food and Agriculture Organization (FAO), 80 percent of the world’s food is produced by family farmers. And approximately 72 percent of farms worldwide are less than one hectare, while just 6 percent are larger than five hectares, according to the FAO.

To examine the challenges faced by these small family farmers and to celebrate FAO launched the new Family Farming Knowledge Platform (FFKP) to support better policies for family farmers and provide data for governments and organizations. 

"There was a need to share knowledge on family farming—on the different kinds of policies that governments have implemented and the numerous activities of family farmers and their organizations in the field," says Francesco Pierri, Chief of the Advocacy Unit in the FAO Office for Partnerships, Advocacy and Capacity Development.

Family farming includes fisheries, forestry, and livestock production in addition to crop production. "Family farmers feed our communities and take care of our earth—they are crucial allies in the fight against hunger and rural poverty," says FAO Director-General José Graziano da Silva.

The new digital platform provides a wealth of information, data, and legislation, aiming to build stronger public policies in support of family farming worldwide. "There is a lot of information available on the web, but it's scattered—we wanted one single access point for all the information out there, for anybody working in this field to use,” says Pierri. Statistics, academic reports, and case studies will be added to the platform as further research becomes available.

Through the FFKP, FAO is democratizing innovation by disseminating family farmers’ creative solutions to the challenges of climate change, resource scarcity, and farm business management. Publicly available information not only improves the visibility of farmer-led solutions but also provides grassroots support for effective public policies that support food producers.

The data and research gathered by the FFKP have the potential to unlock farmers’ solutions to everyday challenges. By engaging farmer networks and organizations via the platform, the FAO expects that the conversations spurred by the IYFF will continue to push for effective policies and raise global awareness of the daily realities of working in agriculture.

Smallholder farmers are seen by the FAO as crucial to achieving sustainable use of natural resources, providing food security and balanced diets to local communities, and breaking cycles of rural poverty. These farmers face immense obstacles such as limited access to land, credit, and technology; poor basic services and infrastructure; and imminent climate threats.

However, policies often fail to recognize the contributions of smallholder family farmers and are not geared to supporting them. FAO recommends better policies focus on access to credit and finance, improvement of trade and markets, and sustainable use of natural resources. Farmer-led research and extension—amplified by farmers’ traditional knowledge—will also be vital to the cultivation of a new generation of family farmers.

Now is the time to recognize and support family farmers’ traditional knowledge in the international arena and major multinational institutions. Governments should prioritize implementing the voluntary guidelines on responsible governance of tenure of land, fisheries, and forests, which were passed within the Committee on World Food Security. Join Food Tank in urging governments to protect farmers’ traditional knowledge through the proposed sustainable development goals and support family farmers around the world. Read more about this issue and sign the petition HERE.

What organizations and networks do you know of that are supporting family farmers across the globe? Share your ideas with me at Danielle@foodtank.com! And don't forget to share this with your social network!

ULUSLARARASI GIDA KONGRE, KONFERANS, SEMPOZYUM, FUAR - HAZİRAN, 2019

Prof. Dr. M. Hikmet BOYACIOĞLU Freelance Consultant,
Cereal Science Associate Editor, Cereal Chemistry Correspondent,
World Grain Contributing Editor,
Baking & Snack mhboyaci@gmail.com
@ProfBoyacioglu


02 – 05 Haziran:

“Institute of Food Technologists Annual Meeting and Food Expo”. New Orleans Morial Convention Center. New Orleans, LA, ABD. Gıda Teknologları Enstitüsü Yıllık Toplantısı ve Gıda Sergisi. Bilgi için: IFT. 221 N. LaSalle St. Suite 300, Chicago, IL 60601–1291, ABD. Tel: +1 (312) 782 8424, Faks: +1 (312) 782 0045, E. Mail: info@ift.org, Web: www.ift.org

04 – 07 Haziran:

“XX International Grain Round “Grain Market — yesterday, today, tomorrow”. Gelendzhik, Rusya. XX. Uluslarası Hububat Toplantısı. Bilgi için: Russian Grain Union. Tel: +7 (495) 369-44-53, E. Mail: tag@grun.ru, tds@grun.ru; Web: http://www.grun.ru/en


05 – 07 Haziran:

“Rice Market & Technology Convention”. New Orleans, LA, ABD. Pirinç Piyasası & Teknolojisi Kongresi. Bilgi için: US Rice Producers Association. 25722 Kingsland Blvd. Suite 203, Katy, Texas 77494, ABD. Tel: +1 (713) 974 7423, E. Mail: info@usriceproducers.com, Web: https://ricemtconvention.com



05 – 08 Haziran:

“Biofach America Latina, Bio Brazil Fair”. Sao Paulo, Brezilya. Latin Amerika Organik Ürünler İhtisas Fuarı. Bilgi için: M. Atila Özal, Feustel Fairs & Travel. Kemeraltı Cad. No: 27 Kitapçıbaşı İş Merkezi Kat: 4, 34425 Karaköy, İstanbul. Tel: (212) 245 9600, Faks: (212) 245 9605, E. Mail: info@biofach-world.com, info@feustelfairs.com.tr, Web: www. biofach-americalatina.com, www.feustelfairs.com.tr


09 – 11 Haziran:

“42nd Annual Sosland Purchasing Seminar”. Palmer House Hilton. Chicago, IL, ABD. 42. Uluslararası Sosland Satınalma Semineri. Bilgi için: Christina Sullivan, Event Coordinator. Sosland Publishing Company. 4801 Main St., Suite 650, Kansas City, MO 64112-2513, ABD. Tel: +1 (816) 756 1000/871, E. Mail: csullivan@sosland.com, Web: www.purchasingseminar.com


11 - 12 Haziran:

“International Grains Council, IGC Grains Conference 2019”. Congress Centre. Londra, İngiltere. Uluslararası Hububat Konseyi 2019 Hububat Konferansı. Bilgi için: IGC Secretariat, International Grains Council. 1 Canada Square, Canary Wharf, London E14 5AE İngiltere. Tel: +44 20 7513 1122, Faks: +44 20 7513 0630, E. Mail: conf@igc.int, igc@igc.int, Web: www.igc.int, www.igc.int/en/conference/confhome2.aspx


11 – 14 Haziran:

“10th International and 12th Croatian Congress of Cereal Technologists ‘FlourBread '19”. Hotel Osijek. Osijek, Hırvatistan. 10. Uluslararası ve 12. Hırvatistan Hububat Teknologları Kongresi ‘Un-Ekmek '19. Bilgi için: ICC - International Association for Cereal Science and Technology. Marxergasse 2, A-1030 Viyana, Avusturya. Tel: +43 1 7077202 271, Faks: +43 1 7077202 300, E. Mail: office@icc.or.at, Web: www.icc.or.at, www.icc.or.at/events/19-10th-international-and-12th-croatian-congress-of-cerealtechnologists


12 – 14 Haziran:

“FIAAP/VICTAM/GRAPAS International 2019, International Exhibitions & Conferences for the Animal Feed, Biomass & Grain Processing Industries”. Cologne Exhibition Halls (Koelnmesse). Köln, Almanya. Hayvan Yemi, Biokütle ve Hububat İşleme Endüstrileri Uluslararası Fuarlar ve Konferansları. Bilgi için: Edip H. Aktaş, Victam International Türkiye Temsilcisi. Uğur Mumcu Cad. 85/8 Gaziosmanpaşa 06700, Ankara. Tel: (312) 447 4093, Faks: (312) 447 4094, E. Mail: ediphaktas@gmail.com, Web: www.victam.com veya Patricia Heimgartner, Exhibition Manager. Victam International BV. P.O. Box 197 3860 AD Nijkerk, Hollanda. Tel: +31 33 246 4404, Faks: +31 33 246 4706, E. Mail: patriciaheimgartner@victam.com, Web: www.victam.com


12 – 15 Haziran:

“37th International Symposium on Diabetes and Nutrition”. Kerkrade, Hollanda. 37. Uluslararası Diyabet ve Beslenme Sempozyumu. Bilgi için: MINT. Maastricht, Hollanda. Tel: +31 43 3875108, Faks: +31 43 3875051, E. Mail: f.defauwes@maastrichtuniversity.nl, Web: www.mintonline.org/dnsg2019/default.asp


13 – 14 Haziran:

“Sustainable Foods Summit”. Radisson Blu Hotel Amsterdam. Amsterdam, Hollanda. Sürdürülebilir Gıdalar Zirvesi. Bilgi için: Ecovia Intelligence. Tel: +(44) 208 567 0788, E. Mail: info@sustainablefoodssummit.com, Web: http://sustainablefoodssummit.com/europe


13 – 15 Haziran:

“VIV Turkey 2019, 9th International Trade Fair For Poultry Technologies”. İstanbul Fuar Merkezi Salon 9-10-11. İstanbul. VIV Türkiye 2019, 9. Tavukçuluk ve Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı. Bilgi için: HKF Fuarcılık A.Ş. Barbaros Bulvarı No: 163/2 34349, Beşiktaş, İstanbul. Tel: (212) 216 4010 (Pbx), Faks: (212) 216 3360 – 61, E. Mail: info@hkf-fairs.com, Web: http://www.vivturkey.com, www.hkftradefairs.com


18 – 22 Haziran:

“Bakery Equipment Manufacturers & Allieds, BEMA Convention”. Park Hyatt. Beaver Creek, CO, ABD. Fırın Makinaları Üreticileri ve Birleşik Sanayileri Konferansı. Bilgi için: BEMA. 10740 Nall Ave., Suite 230, Overland Park, KS 66211, ABD. Tel: +1 (913) 338 1300, Faks: +1 (913) 338 1327, E. Mail: info@bema.org, Web: www.bema.org


26 Haziran:

“The Future of plant-based proteins - from the science to the shopper”. Amsterdam Marriott Hotel. Amsterdam, Hollanda. Bitkisel Proteinlerin Geleceği Konferansı. Bilgi için: Helen Law, Group Events Manager. William Reed Ltd. E. Mail: helen.law@wrbm.com, Web: www.plantproteinconference.com


26 – 28 Haziran:

“5 th International Symposium on Gluten-Free Cereal Products and Beverages”. Leuven, Belçika. 5. Uluslararasi Glutensiz Hububat Ürünleri ve İçecekler Sempozyumu. Bilgi için: ICC - International Association for Cereal Science and Technology. Marxergasse 2, A-1030 Viyana, Avusturya. Tel: +43 1 7077202 271, Faks: +43 1 7077202 300, E. Mail: office@icc.or.at, Web: www.icc.or.at, www.icc.or.at/events/11-5th-international-symposium-on-gluten-free-cerealproducts-and-beverages

TÜM DÜNYADA KADIN ÇİFTÇİ VE GİRİŞİMCİLERE DESTEK VERMENİN ÇOKTAN ZAMANI GELDİ...

Dünya genelinde kadınlar kooperatifler ve sivil toplum örgütleri kurarak ve sürdürülebilir bir geleceğe giden yolu yenileyerek sorunları çözüm yolları ile birlikte kendi ellerine almaya başladı...

Bu alanda çeşitli ülkelerde hayata geçen çok sayıda projeden söz etmek mümkün...

Söz gelimi, Nijerya'daki Tarımdaki Kadınlar Programı, kadınları hayati önem taşıyan bir konuda, tarımsal bilgi yayım hizmetlerine bağlantılı hale getirebiliyor. Yanı sıra Kadınları Geliştiren Tarım Girişimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve Gana'daki kadınların bilgiye erişimini savunuyor. Amerika'da, "Gıda ve Tarımda Ağında Kadınlar", bütünsel bir tarım görüşünü destekleyen ekonomi ve çevre hakkında eğitim imkanları sağlamak için küresel bir ağ oluşturmak için çabalıyor.

İşte bütün bu ve benzeri girişimlerle kadın çiftçiler hükümetlere, politika yapıcılara ve kendi kocalarına, kardeşlerine, babalarına ve oğullarına şu çok önemli gerçeği hatırlatıyor. Tarım ve gıda sistemindeki kadınlar tüm dünyada adeta görmezden geliniyor.

Oysa dünyada daha ekonomik olarak uygulanabilir, çevresel açıdan sürdürülebilir ve sosyal açıdan daha yapıcı bir gıda ve tarım sistemi oluşturmak sadece bizim elimizde.

Ancak sadece çiftçiler, tüketiciler, işletmeler, politika yapıcılar, akademisyenler, sisteme fon sağlayanlar sağlayanlar açısından değil, gıda üretimini büyütmeye devam etmek, bedenlerimizi ve gezegeni beslemek ve gıda sistemini daha da geliştirmek isteyen herkesin, hepimizin, kadınlara, daha doğrusu kadın çiftçi ve girişimcilere daha fazla değer vermek ve desteklemek için artık harekete geçme zamanının çoktan geldiğini görmemiz gerekiyor...

HİNDİSTAN TARIMDA DRONE TEKNOLOJİSİNİ KULLANMAK İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADI...

Hindistan, tarımsal uygulamalarda drone teknolojisini kullanmak için çalışmalara başladı...

Hindistan Tarım ve Çiftçi Refahı Bakanı Sudarshan Bhagat, parlamentoya çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Bu gelişmeden bahsederken, Hindistan Tarımsal Araştırma Enstitüsü (IARI) aracılığıyla Hindistan Tarımsal Araştırma Konseyi (ICAR), altı ortak Enstitü (Tarım ve Bilişim Teknolojileri) tarafından finanse edilecek “SENSAGRI: SENsor tabanlı Akıllı AGRIculture” başlıklı ortak bir araştırma projesi hazırladı. Bilgi Teknolojileri Araştırma Akademisi (ITRA), Elektronik ve Bilgi Teknolojileri Bölümü (DEITY), İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı (MCIT) ise söz konusu projeye katkı sağlayacak.

Asıl amaç, hiper spektral uzaktan algılama (HRS) sensörleri kullanarak dron bazlı mahsul ve toprak sağlığı izleme sistemi için yerli prototip geliştirmek olarak açıklanıyor. Bhagat, bu teknolojinin büyük ölçekli uygulamalar için uydu tabanlı teknolojilerle de bütünleştirilebileceğini ekliyor.

ÇOK YÖNLÜ HİZMET

Tarım sektöründe drone teknolojisine dayalı insansız hava araçları (İHA), tarlalar üzerinde düzgün arama, kesin bilgi toplama ve verileri gerçek zamanlı olarak aktarma yeteneğine sahiptir. Bu yetenek, tarla ve mahsul sağlığının değerlendirilmesinde tarım sektörünün bölgesel / yerel ölçekte faydası için kullanılabilir; Tahmin yapma, olay sonrası yönetimi ve mahsul sigortası programları kapsamında tazminat ödenmesinin yanı sıra, hasarın türü gibi özellikler bu çerçevede kullanılabiliyor.

ABD ve Kanada gibi ülkeler dronları tarım sektöründe kullanmakta olduğu biliniyor. Ancak Hindistan'ın kendi tarımsal dron teknolojisini geliştirmesi gerekiyor. Dronlar Hindistan'da çok popüler hale geldi ve birçoğu e-ticaret web sitesinde tarım dronlarını bulmak mümkün hale geldi. Hatta Hindistan'da şu anda satılık veya kiralık tarımsal drone hizmeti veren birçok şirket var.

AMERİKALI ÇİFTÇİLERİN YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI ARTIYOR...

Çiftçiler gittikçe artan bir şekilde çiftliklerinde yenilenebilir enerji kullanıyorlar. 11 Nisan 2019'da yayınlanan ABD Tarım Sayımı verilerine göre, çiftliklerdeki güneş enerjisi ve jeotermal enerji sistemleri, 2012'deki son sayımdan bu yana önemli ölçüde artmış gözüküyor. 2017 yılında, 2012'de toplamın iki katından fazla, 133,176 yenilenebilir enerji üreten çiftlik bulunuyor.

ABD Tarım Sayımı, 90.142 çiftliğin 2017 yılında güneş enerjisi üretimine sahip olduğunu, 2012 nüfus sayımında bildirilen 36.331 çiftliğe göre yüzde 60 oranında bir artış olduğunu açıklıyor.

GÜNEŞ ENERJİSİNE İLGİ ARTIYOR

Güneş enerjisi üretimi, özellikle çiftliklerdeki son yıllarda giderek daha da popüler hale geldi. Bu kısmen, insanların enerji üretimi kurulum maliyetlerinin yüzde 30'unu federal vergilerinden düşmelerini sağlayan ve Yatırım Vergi Kredisi olarak adlandırılan bir federal vergi teşviki kaynaklanıyor.

Jeotermal sistemler çiftliklerdeki ısıtma ve soğutmaya alternatif olarak yenilenebilir bir enerji sağlar. Bu sistemler, yaz aylarında sıcak havayı toprağa itmek ve yerden kışın ılık havayı çekmek için yeraltı suyu sirkülasyonu ve ısı pompalarını kullanır. Çiftliklerde jeotermaldeki artış, kısmen federal, eyalet ve kamu hizmeti seviyelerinde sunulan indirimlerin yanı sıra maliyet tasarrufu aracı konusunda artan farkındalıktan doğuyor.

ABD Kırsal İşler Merkezinden (USA Center for Rural Affairs) Kayla Bergman ise, "Bu çerçevede, çiftçiler maliyetleri düşürmek için daha fazla seçenek aradıklarında, yenilenebilir enerji sistemleri onların bu önemli sorununu çözmede önemli bir yardımcı olarak görülmelidir" değerlendirmesini yapıyor...

BREZİLYA'DA TARIMSAL KREDİ PROGRAMLARI AİLE ÇİFTÇİLİĞİNİ DESTEKLİYOR...

Brezilya’da Tarımsal Kredi Programları...

Brezilya’da tarım sektörü, mahsul üretiminin yanı sıra tarımsal ekipman, mahsul depolama ve tarım teknolojileri gibi alanlarla birlikte ülkenin ekonomisi için oldukça büyük ve önemli bir role sahip. Aynı zamanda, dünya genelinde gıda ihtiyaçlarının karşılanmasında da yüksek üretim oranlarıyla önemli bir yere sahip olan Brezilya tarımını desteklemenin başlıca yollarından biri ise tarımsal kredi programları. Ülkenin en temel tarım politikalarından birisi faiz sübvansiyonlarının ve bankaların talep mevduatlarının en az %29’unun tarım sektörüne ayrılmasını zorunlu kılarak tarımsal kredi sistemine destek sağlamakta.

Brezilya’daki tarımsal kredi yapısı incelendiğinde kırsal genişlemeye, küçük tarım işletmelerinin ve aile çiftliklerinin desteklenmesine özellikle önem verildiği görülüyor. Brezilya hükümeti tarafından tarım verimini arttırmayı desteklemek için kurulmuş Ulusal Aile Çiftçiliği Güçlendirme Programı (PRONAF) ve Aile Tarımı Hukuku, Kırsal Güvence, Teknik Yardım ve Kırsal Genişleme (ATER) gibi programlar güncel olarak tarım sektörünü desteklemeye devam ediyor. PRONAF 1990 yılında, aile çiftliklerinin üretimini desteklemek ve küçük çiftliklerin alanda kalmasını sağlamak amacıyla kurulmuş en önemli programlardan bir tanesi. Program, üreticilere kredi sağlamanın yanı sıra çeşitli kurslarla çiftçilerin gelişimini desteklerken, tarım teknolojilerinin yaygınlaşması için de çalışmalar sürdürüyor. Programın faydalanıcılarının ise aile gelirlerinin en az %80’inin tarımsal faaliyetlerden elde ediliyor olması başlıca kriterlerden birisi. Yapılan güncel araştırmalar, bu programlar sayesinde küçük tarım işletmelerinin finansal destek alırken üretkenliği arttıran teknolojilere ulaşımının da arttığını ve bu sayede kârlılık oranlarında artış olduğunu gösteriyor.

Tarımsal kredilerin iklim değişikliği ile mücadeledeki rolü...

Son yıllarda ortaya çıkan tarımsal üretimi ve çevre korumayı dengeleme ihtiyacı, Brezilya toprak kullanım politikalarının odağını sürdürülebilir tarıma yöneltti. İklim değişikliği ile mücadeledeki rolünün ve sorumluluğunun farkında olan Brezilya hükümeti 2010 yılında düşük karbonlu entegre tarım, hayvancılık ve ormancılık sistemlerine yatırımları finanse etmek için imtiyazlı kredi programlarını kurdu. Bu kredi programları düşük karbonlu tarım uygulamalarına geçmek için çiftçilere teşvikler sunarak aynı zamanda iklim değişikliğinin azaltılmasını ve ekonomik kalkınmayı sağlamayı amaçlıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu kredi seçeneklerinin olumlu sonuçlar elde etmeyi sağladığını fakat hala Brezilya genelinde kullanımının yeterince yaygınlaşmadığını gösteriyor.

Detaylar için kaynak:

Gunes, E., & Movassaghi, H. (2017). Comparative Analysis of Agricultural Credit System and Organization in Selected Countries. International Journal of Applied Agricultural Sciences, 3(5), 123-135.

Zilli, Julcemar Bruno & Battistella, Priscila & Biavati Rizzotto, Alessandra. (2015). Effects Of Rural Credit In Brazilian Agriculture: The Pronaf Case. 10.13140/RG.2.1.1239.8248.

Carauta, M., Latynskiy, E., Mössinger, J., Gil, J., Libera, A., Hampf, A., ... & Berger, T. (2018). Can preferential credit programs speed up the adoption of low-carbon agricultural systems in Mato Grosso, Brazil? Results from bioeconomic microsimulation. Regional environmental change, 18(1), 117-128.

Onur Terzi

Yük. Zir. Müh.

---

COULD THE ORGANIC AGRICULTURE FEED THE WORLD?

Could the organic agriculture feed the world?

"Some critics of organic agriculture claim that the world will have to choose between having enough food for a growing population and organic agriculture. How much truth is there to this argument?

1- For many crops, yields under conventional and organic management are statistically equal, as we have seen. The claim that organic yields are always lower than conventional is based on assumptions rather than side-by-side comparisons. Still, in developed nations overall organic yields are somewhat lower than conventional yields, in part because many newer organic farmers have not yet perfected their systems and in part because some crops really do have lower yields under organic management. In countries with less industrialized agriculture, however, the situation may be different. Some scholars predict that in developing countries a shift to organic agriculture could bring significant yield increases over the current poorly managed conventional systems. “Meeting the food security challenge through organic agriculture,” Food and Agriculture Organization of the United Nations, May 2007; “Can Organic Farming Feed Us All?” Brian Halweil, Worldwatch Magazine, May/June 2006, Volume 19, No. 3. ; “Can Organic Farming "Feed the World"? Christos Vasilikiotis, Ph.D. summarizes a number of side-by-side studies of organic and conventional yields. A 2007 University of Michigan study concluded that organic farming methods could triple yields in some developing countries "Organic agriculture and the global food supply".

2- At the present time, hunger in the world is not caused by insufficient food stocks but by uneven distribution. There is enough food in the world for everyone to eat, but poor people cannot afford to buy it, and people in war-torn areas often cannot access it. In other areas, many people suffer from excess food consumption.

3- In 2006, about 18% of the US corn crop was used to make ethanol, and by 2011 just over 40% of the US corn crop was used for ethanol. Although some of the distillers grains left over after making ethanol can be fed to cattle, that US grain-fed beef is unlikely to feed the world's hungry. Unless energy consumption can be curbed, bioenergy production is likely to put far more pressure on world food supply than large-scale conversion to organic agriculture would. For example, the sharp increase in Mexican tortilla prices early in 2007 is attributed to the influence of ethanol production on corn prices.

4- Many agricultural practices, from feeding grain to livestock to growing flowers, reduce the total amount of human food produced on agricultural land. Like organic agriculture, these practices do not take food away from the needy; rather, they add value for farmers and consumers in a world where hunger is caused by inequality, not global food shortages.

Solving world hunger is a complex challenge that will require balancing population control, distribution issues, and non-food demands on agricultural land. Agricultural production plays a critical role, but the evidence indicates that organic agriculture can be both efficient and compatible with “feeding the world.”"

http://www.cias.wisc.edu/

BREZİLYA BU YIL 30 MİLYON TON MISIR İHRACATI HEDEFLİYOR...

Brezilyalı çiftçiler bugünlerde çok iyi bir safrinha mısır rekoltesi olacağını umuyor ve hasata hazırlanıyorlar. Safrinha mısır mahsulü, ilk soya hasat edildikten sonra ekilen mısırın ikinci ürünüdür. Ve 2018 /19 sezonu için Brezilya'nın toplam mısır rekoltesinin yaklaşık yüzde 72'sini temsil etmektedir. Brezilya'nın mısır ihracatının çoğunluğunu oluşturan artık safrinha mısırıdır. Daha çok Brezilya'nın güney bölgelerinde üretilen tam mevsim mısır mahsulü ise Güney Brezilya'da yoğunlaşan hayvancılık endüstrisi için kullanılmaktadır.

Ulusal Tahıl İhracatçıları Birliği (ANEC) sözcüsü ve Reuters tarafından bildirilen bir açıklamaya göre, iyi bir safrinha mısır mahsulü, 2019’da 30 milyon ton veya daha fazla Brezilya’nın mısır ihracatına yol açabilir. Bu rakam geçen yıl yani 2018'de gerçekleşen 22 milyon ton mısır ihracatının bir hayli üzerine çıkacak.

Mısır ihracatı, düşük rekolte yüzünden 2017/18 yıllarında hayal kırıklığı yaratmış ve azalmıştı. Oysa Brezilya mısır ihracatı rekoru 2015 yılında 30,7 milyon ton olarak belirlenmiş ve Brezilya, ABD'den sonra dünyanın en büyük ikinci mısır ihracatçısı konumuna gelmişti.

ANEC, 2019’da Brezilya’nın mısır ihracatı konusunda iyimser olmakla birlikte, iş 2019 yılı soya ihracatına gelince durum biraz değişiyor. Brezilya’nın 2019 soya ihracatını 65 milyon ton olarak tahmin ediyorlar ancak bu rakam Nisan ayında yapılan 67 milyon tonluk tahminin altına düştü.

Daha düşük tahmin ise, Çin'deki Afrika domuz gribi ile ilgili büyüyen sorunun ve Çin'in domuz popülasyonunda azalmanın ve ardından gerileyen soya küspesi talebinin sonucu olarak görülebilir. Ancak bu tahmin, son zamanlarda Çin'in Brezilya'dan büyük miktarlarda yaptığı soya fasulyesi alımlarından önce yapıldı.

Geçen yıl (2018) Brezilya, ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmazlığı dolayısıyla 82.9 milyon ton gibi rekor düzeyde soya ihraç etmişti. 2017 yılında Brezilya'nın, 67.6 milyon ton soya fasulyesi ihracatı yaptığı düşünülürse, aradaki farkın büyüklüğü ne ölçüde sürdürülebilir olacak sorusu da ayrı bir gündem maddesi haline gelmiş bulunuyor...

ABD TARIM BAKANLIĞI ENDÜSTRİYEL KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİ İÇİN YOL HARİTASI HAZIRLADI...

ABD'de yeni kabul edilen Tarım Kanunu, endüstriyel kenevirin yetiştirilmesi için bir yol haritası ortaya koyuyor. Konuyla ilgili olarak, Kırsal İşler Merkezi'nden (Center for Rural Affairs) Brian Depew de, Kongrenin, marihuananın psikoaktif olmayan bir akrabası konumundaki bu ürünün yetiştirilmesiyle ilgili kısıtlamaları gevşeterek doğru bir iş yaptığını söylüyor.

Depew, "Artık her eyalet, endüstriyel kenevirin ekilebileceği düzenleyici bir çerçeve oluşturma fırsatına sahip olacak. Bir eyalet bu yönden hareket geçmezse, ABD Tarım Bakanlığı eyalette uygulanacak tek tip bir çerçeve geliştirme yoluna gidecek. Kırsal İşler Merkezi ise, kendi eyaletimizde çerçeveyi oluşturmak için Nebraska Yasama Meclisinde üzerinde çalışılan bir tasarıyı desteklemekte" diyor.

Peki bu değişiklikler küçük aile ölçekli çiftlikler için ne anlama geliyor?

Depew, bu konuda, "Birçok aile çiftliği sahibi, endüstriyel keneviri tarımsal kârlılığı artırma potansiyeli olan bir ürün şeklinde görmeye başladı. Ancak, mahsulün kârlılık göstermesi yüzünden üretimde hızlı bir konsolidasyon olma ihtimalinden de kaygı duyuyoruz" diye konuşuyor.

Endüstriyel kenevir farklılaşmamış bir ürün. Farklılaşmamış ürünler, kendilerini büyük çapta ekili olmaya iter. Yetiştiricilik yasal hale geldiğinde, endüstriyel kenevirin büyük ölçekte üretilmesi bekleniyor.

Endüstriyel kenevir yetiştiriciliği daha çok büyük üreticiler için avantaj getiriyor...

Depew, bu olgunun yeni mahsulün küçük ve orta boy üreticiler için sunabileceği faydayı sınırlayacağı gerçeğini hatırlatıyor.

Depew, söz konusu muhtemel gelişmeye karşı avantajlı olabilmek için endüstriyel kenevir yetiştirmekle ilgilenen küçük ve orta ölçekli çiftçilerin, daha işin başında tarımsal çeşitliliğe gitmelerinde büyük fayda olacağını anlatıyor.

Niş ürünler veya sağlam gözüken piyasa fırsatlarının, diğer orta ölçekli üreticiler açısından avantajlar yaratabileceğini küçük ve orta ölçekli çiftçilerin dikkate alması gerekir. Bu alanda cazip örnekler var. Mesela organik tahıl veya çayırda beslenmiş sığır eti benzeri ürünlere yönelmek küçük çiftçilerin lehine olacaktır.

BERTAN BALÇIK: WE SHOULD EXCEED 1 MILLION TONS IN COTTON PRODUCTION

Record expectations for cotton production...

National Cotton Council Chairman Bertan Balçık, on his press release, "This season cotton will go down in history, I hope this year will have a record in Turkey on condition that good weather conditions in the production. Our biggest goal is to exceed 1 million tons. In all of the cotton acreage steadily in a development," he said .

Balçık, said in his statement, "white gold" as described in the October season of cotton, in 2017, 502 thousand hectares of cotton plantation areas in 2018 rose to 525 thousand hectares, he added.

The production amount is 882 thousand tons in 2017 and in 2018 it is about 930 thousand tons. Balçık also explained, "There is a steady development in all regions of the cotton cultivation area. This has accelerated slightly in the Aegean Region and Adana last year. We expect more capacity with the areas to be opened."

The target in cotton is to exceed 1 million tons, Balçık voicing they would perform this year, "Our main mission is to get closer to the amount of consumption used by the textile sector in Turkey 1 million 600 thousand tons and reduce dependence on foreign sources. In case this season goes well regarding the weather conditions in cotton production in Turkey. Hopefully we will have a record in history."

Bertan Balçık also noted that cotton is not difficult to exceed the 1 million tons target. "Furthermore considering our farmer's experience, the incentives provided by the government, technology investments and improvement in seed sector that provides great advantages in this development of the industry. Besides Turkey still attains the second rank after Australia in efficiency."

"INCENTIVES MUST BE BASED ON LONG TERM PLANS"

"Dependence on imported inputs still continue and this also affects producers negatively. There are problems, but these are not solved things. We need to think in the longer-term. We have the infrastructure to achieve this. In the meantime both the Ministry of Agriculture, commodity exchanges and chambers of agriculture should come together in order to maintain the coordination. We need to continue production with more rational solutions. The incentives should be based on long-term plans and should be aimed at increasing the quality of production" he lastly evaluated...

BİYOÇEŞİTLİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARASINDA NASIL BİR BAĞLANTI VAR?

Biyoçeşitlilik ve iklim değişikliği arasındaki bağlantı...

Biyoçeşitlilik - yeryüzündeki yaşamın türü, türlerden ekosistemlere kadar - iklim değişikliği ile yakın bir ilişkisi vardır. Örneğin tropik ormanlar karadaki tüm türlerin yarısından fazlasına ev sahipliği yapar ve diğer karasal ekosistemlerden daha fazla karbon kirliliğimizi yakalar. Aynı zamanda ekilen monokültürlerden çok daha fazla karbon tutmaktadırlar.

Aynısı, bozulmuş kıyı bölgelerinden daha fazla karbon depolayan büyük biyolojik çeşitliliğe sahip bölgeler olan sağlam mangrovlar ve deniz otu yatakları gibi diğer ekosistemler için de geçerlidir.

Ama biz zaten dünyamızın topraklarının yarısını gıdalarımızı üretmek için dönüştürdük ve okyanuslarımıza ciddi şekilde zarar verdik. Sonuç olarak, sadece doğal yok olma oranından 1000 kat daha fazla tür kaybediyoruz, aynı zamanda doğal dünyanın bizi kendi kirlilikten kurtarama kabiliyetini de kaybediyoruz.

Şu anda, gezegenin yüzde 45'i hala doğal ya da yarı-doğal bir durumda. Ancak bu hızla değişiyor, birçok türün hayatta kalması için ciddi bir baskı oluşturuyor ve iklim değişikliğinin hızlanmasına katkıda bulunuyor. Son yıllarda, yıllık sera gazı emisyonlarının yüzde 15'i orman temizleme ve yalnızca Endonezya ve Brezilya'daki yangınlardan kaynaklanmaktadır.

Sonuç olarak bilim, tüm cephelerde dönüşü olmayan bir noktaya yaklaştığımızı gösteriyor. Sera gazı emisyonlarındaki mevcut eğilimler, doğal yaşam alanlarının dönüşümü ve büyük hayvanların avlanmasının değişmemesi durumunda, 1.5 ° C'nin altında ısınmaya devam etmesi mümkün olmayacaktır. Ne yazık ki birçok ekosistem ve tür basitçe çözülüp yok olacaktır.