23 Mart 2019


It’s time for business to get serious about women’s empowerment!

We are still 202 years away from economic parity between men and women, despite clear links between gender equality and economic growth, financial performance and corporate sustainability. Convened as part of the 63rd session of the Commission on the Status of Women (CSW), the 2019 Women’s Empowerment Principles Forum mobilized over 600 business leaders and other stakeholders to take urgent action. The evidence is clear: investing in women as employees, entrepreneurs, customers, decision-makers, community partners and advocates is good for everyone. We need everyone to join the movement — start by asking your CEO to sign the Women’s Empowerment Principles today...



Introducing the Water Action Hub 3.0: Address critical water challenges...

The Water Action Hub has enabled organizations from all corners of the world to connect with potential partners, showcase new projects and learn from other water stewardship efforts. Launched in 2012, the Hub now has 1,500+ users from over 600 organizations and features 550 projects. On World Water Day (22 March), the CEO Water Mandate, together with GIZ, launched a beta version of the Hub that compiles key insights on water stewardship, allowing Hub users to author, publish and share their own insights and best practices.

22 Mart 2019


Brezilya’da Tarımın Yükseliş Sırrı "ARGE"




2017 yılı verilerine göre, 217 milyar dolar ihracatına karşın, 153 milyar dolarlık ithalatla Brezilya dünyanın 8. büyük ekonomisi olarak, fertlerine yıllık 15,6 bin dolar yıllık gelir sağlamaktadır. Brezilya, Rusya, Çin ve Hindistan’la birlikte oluşturdukları BRIC ülkeler topluluğu ile gelişmekte olan ülke görünümünden sıyrılmayı başarmışlardır[1]. Gerçekten de son yıllarda yakaladıkları yüksek kalkınma hızları ile bu ülkeler, G7’den G20’ye dönüşümle, dünya yönetiminde de yerlerini almışlardır.  Fakat bunların arasında Brezilya, özellikle tarımda gösterdiği yüksek performansla dikkatleri çekmektedir. Küresel tarımsal ürün ihracatçı ülkeler sıralamasında Brezilya 2000 yılında %3 payla 5. sırada iken, 2016 yılında %6 payla 3.lüğe yükselmiştir[2]:
  • İhracatının %46’sı tarımsal üründen oluşmaktadır[3]; dünya tarımsal ürün ihracatının %7’si bu ülkeye aittir;
  • 2018 yılındaki 65 milyon ton soya üretimini 2041 yılında 142 milyon tona, mısır üretimini 34 milyon tondan 55 milyon tona ve şeker üretimini de 28 milyon tondan 57 milyon tona çıkarmayı hedeflemektedir[4];
  • Birçok tarımsal ürün ihracatını yıldan yıla artırarak, bu konuda dünyadaki sıralamada öne çıkmaktadır (Grafik);
  • Birçok Dünya tarımsal ürün üretim ve ihracatında ilk sıralarda yer almaktadır;
  • Ve tarımsal destekler OECD ülkelerinde %26, ABD’de %12 ve AB’de %29 iken, Brezilya sadece % 6 destekle adeta bir mucizeye imza atmıştır.
Peki, bu ülke nasıl oluyor da tarımda böylesine öne çıkabiliyor? Bu konu, çarpıcılığı nedeniyle çok ele alındı. Uzmanlarının birleştiği nokta: Yenilikçilik ve araştırma.
Asidik savanaların toprak ıslahı ile başlatılan atılımlar, ülkenin her ekolojisinin durum saptanmasını takiben, o ekoloji için “ısmarlama elbise” örneği yeni çeşitlerin ıslahı ile yola çıkıldı ve:
  • Uzak doğunun (ılımal) soyası tropik Brezilya’ya adapte edilerek soya pazarında dünya liderleri arasına girildi; 
  • Afrika’nın yem bitkisi “SAKALLI DARI”[5] (Brachiaria brizantha – Panicum brizantha) genetik materyali, hem klasik ıslahla öyle yüksek verimlere ulaşıldı ki, açık alan sığırcılığında dört yıl olan kesim ağırlığına ulaşım, 20 aya düşürüldü;
  • Hindistan’ın “ZEBU” ırkından geliştirilen “NELORE” sığır sürüleri ile dünya kırmızı et piyasalarında söz sahibi olundu. Son yıllarda gen düzenleme yöntemi ile Nelore etinden daha kaliteli olan ANGUS ırkını Brezilya’ya kazandırmak için kolları sıvadılar.
Diğer ülkelerden yeni hayvan ve bitki ırk ve çeşitlerini ülkeye adapte edip, onların gen materyalinden yararlanarak, daha da yüksek performanslı yeni ırklar-çeşitler geliştirilmiştir. Peki, bu nasıl gerçekleştiriliyor? Karşımıza, diğer ülkelerin genetik kaynaklarının akıllıca kullanarak, Brezilya’yı tarımsal ürün pazarında liderler arasına sokan bir birim,  EMBRAPA  (Brasileira de Pesquisa Agropecuaria – Brezilya Tarımsal Araştırma Organizasyonu) çıkıyor.
Tarım, Brezilya için sermaye birikiminden, iş sahası yaratmaya, temel ekonomik kaynak olmuştur. Fakat işçiliğe dayalı bu sistemde teknolojinin eksikliği hep yaşanmıştır. 1940’lara kadar Brezilya tarımsal ürün ithal eden bir ülke idi. İkinci dünya savaşı sonrası, korumacı politikalarla canlanan endüstri, kentleşme ve nüfus artışını beraberinde getirmiştir. İşte demokrasiye de nokta koyduran gıda krizi karşısında, tarımsal üretimin artırılma zorunluğu doğmuştur.
EMBRAPA tarımın geliştirilmesi için, araştırmaları yeni bilgi ve teknolojilerle cesaretlendirmek, teşvik, koordine etmek ve uygulamak amacıyla 1973 tarihinde kuruldu. Misyonu, gıda sıkıntısı arifesindeki Brezilya’nın tarımsal üretimini artırmaktı. Tarım Bakanlığı bünyesinde, fakat idari ve mali açıdan otonom olan bu kuruluş, daha ilk yıllarında “International Bank for Reconstruction and Development” ve “The Inter-American Development Bank” gibi finans kaynaklarından kredi sağlayabildi. Diğer taraftan “Inter-American Institute for Cooperation on Agriculture”, USAID ve FAO gibi uluslararası kuruluşlardan destek almaya başladı.
Halen, EMBRAPA, Ulusal Tarımsal Araştırma Sistemini (SNPA) de içine almaktadır. SNPA ise üniversiteleri, ulusal araştırma enstitüleri ve tarımsal araştırma faaliyetleriyle ilgili diğer kamu ve özel kuruluşlarını çatısı altında toplamaktadır.  
EMBRAPA’nın Brezilya’nın birçok üründe dünya pazarında lider olmasını sağlarken yalnız “çeşit geliştirme” ile kalmayacağı bir gerçek. Geliştirilen çeşitler öylesine agronomik olanaklara fırsat yarattı ki, bir yılda “soya + soya” veya “buğday + soya” ekimi ile aynı araziden yılda iki ürün uygulamaları başlatıldı. 
Brezilya 30 milyon hektarlık GDO’lu ürün üretim alanıyla ABD’nin ardından ikinci sırada yer almaktadır. 190 milyon hektarlık dünya transgenik ürün ekim alanının %19’u bu ülkededir. Ürettiği soyanın %93’ü, mısırın %83 ve pamuğun %67’i transgeniktir.
Tarımsal araştırmalara dayalı performanslarla, adeta ülke ekonomisine yön veren bu ülkenin, konu ile ilgili stratejilerinden yararlanılamaz mı? Tüm tarımsal araştırma kuruluşlarını bir çatı altında toplayarak, acil konulara yön vermeğe, bazı kurumları göreve çağırmaya müthiş gereksinimimiz var. Üniversitelerimizi acil olarak yeni genitörler bulmak için motive etmemiz gerekiyor. Gerçekçi olmak gerekirse, tohum ihracatımız, hiç te ithalatımızın %60-70’ini karşılamıyor. İhracatın çoğu uluslararası firmaların tohum çoğaltma materyali. Kısacası Türkiye’nin tohumculuk konusunda, Brezilya’nın EMBRAPA veya SNPA (Ulusal Tarımsal Araştırma Sistemini) benzeri bir kuruma gereksinimi var.
Etiketler: Brezilya tarımı, Bric, Emprapa, royalite, tohumculuk, soya, transgenik, gen düzenleme, tarımda arge

[4] Brazil at 2040:Customer and Competitor CNAS Report 2018-2 October 2018 (http://cnas.tamu.edu)
[5] Bu bitki Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi araştırmalarında yer almaktadır.

18 Mart 2019


WHAT IS CONNECTED AGRICULTURE?


What is Connected Agriculture? | Farm Planning and Management, Agricultural Finance, Healthy Growth Connected agriculture pertains to the use of environmental sensors, SMS based applications, connectivity networks, tablets, mobile phones and so on., in agriculture. 

The technology behind connected agriculture is the advanced version of information and mobile communication technology. This technology offers farmers the best possible abilities and information about different strategies to improve the productivity of farms, usage of seeds and composts, climate forecasting, and so on. Majority of the nations are dependant upon rains, and hence, this technology enables the farmers to receive regular updates of a weather forecast that keep farmers from loss of products in case of occurrences of untimely rains or droughts. 

This technology also equips the farmers with smart irrigation and smart water management system, allowing them to cultivate crops during their stipulated period. The growth of the connected agriculture market is driven by several factors, such as the growth of the smart water management solutions which makes it easy to provide the crops with the exact amount of water they need, avoiding wastage of water and maintaining the optimal health of the crops. 

On the other hand, the growing need for food globally is expected to drive the growth of the overall Market, owing to the rise in population and increase in the unpredictability of weather. Besides, the surging number of mobile users and service providers and the implementation of agri-mobile based payment solutions by major telecom operators, which enables the farmers to trace their payment in real-time, boost their revenue, and reduce the loss of the nutritional value of the product during transit, has created lucrative opportunities. 

However, lack of awareness about the benefits of connected agriculture technology, especially in emerging nations, has restrained the growth of the Connected Agriculture Market.