08 Haziran 2019

ABD'Lİ ÇİFTÇİLER YABANCIYA TOPRAK SATIŞINA "ARTIK YETER" DİYOR!


Amerikan toprağı!

Bunlar genellikle yurtsever duyguları karıştırmak için kullanılabilecek iki kelime...

Bunlar ayrıca asla hafife alınamayacak kelimelerdir, çünkü bugün yaklaşık 12 milyon hektar (120 milyon dekar) ABD tarım arazisi yabancı yatırımcılar tarafından kontrol ediliyor. Bu sayı son yirmi yılda ikiye katlandı ve bu da tarım sektöründe alarm çanları çaldırıyor!

Borsada yaşanan son durgunluğun atlatılmasından sonra, yabancı yatırımcılar ABD tarım arazilerinde büyük alımlar yapmaya başladı. Ve sahip olunabilecek toprak miktarı konusunda federal bir kısıtlama olmadığından, herhangi bir sınırlama eyaletlerin kendi kararlarına  bırakılmış durumdadır.

ÇİFTÇİLERİN ORTANCA YAŞI 55

Özellikle mülkiyete kısıtlama getirmeyen eyaletlerde daha fazla Amerikan toprağının yabancı ellerde toplanması muhtemel gözüküyor. ABD'li çiftçilerin ortanca yaşı 55 olduğundan, çoğu aile üyesi de işleri devralmaya istekli olmayınca, bu çiftçiler emeklilikle karşı karşıya kalıyor. Ulusal Genç Çiftçiler Koalisyonu (The National Young Farmers Coalition)  ülkenin tarım arazilerinin üçte ikisinin önümüzdeki birkaç on yılda el değiştireceği tahmininde bulunuyor.

Ohio Çiftlik Bürosu'ndan (Ohio Farm Bureau) Ty Higgins, "Teksas, herkes için adeta açık pazar, bu yüzden ne kadar araziye sahip olunabileceği konusunda bir limitleri yok" diyor. "Bir de Iowa'ya bakın, bu hususta kısıtlama getirdiler. Iowa'da yabancılara ait hiçbir arazi yok!"

Teksas'ta olduğu gibi, Ohio'da da hiçbir kısıtlama yok ve yaklaşık 200 bin hektar (2 milyon dönüm) birinci sınıf tarım arazisi yabancı mülkiyete geçmiş bulunuyor. Eyaletin kuzeybatı köşesinde, hemen Toledo'nun altında, yalnızca Hollandalı şirketler rüzgar santralleri için 250 bin dönümlük arazi satın aldı.

Bu bölgede en fazla yabancı sermayeli tarım arazisi yoğunluğuna sahip iki ilçe var ki, her biri 160 bin dönümden fazladır. Bunlardan biri, üç rüzgar çiftliğinin Ohio-Indiana hattında bulunduğu Paulding ilçesidir.

Higgins, "Yabancı bir kuruluş istediği kadar arazi satın aldığında, Amerikalılar o topraklara bir daha asla sahip olamayabilir. Yani bir defa kaybedersek, onu sonsuza kadar kaybedebiliriz!" diyor.

KAYGI BÜYÜYOR

Higgins, "Bu tür verimli tarım arazilerinin yabancı işletmeler tarafından satın alınması artık (çiftçiler arasında) ciddi endişe yaratmaya başladı. Yanı sıra diğer bir kaygımız, tarım dışında bir şeye dönüştürülen her verimli tarım arazisinin, artık gıda üretmeyen araziler haline gelmesidir. Bu büyük bir kayıp ve bu kaybı her 6 kişiden birinin tarımla bağlantılı olduğu Ohio'da hemen herkes hissetmekte" diye konuşuyor.

Angela Huffman, Paulding ile birlikte 160 bin dönümlük yabancı tarım arazisine sahip olan Wyandot ilçesinde yaşayan altıncı nesil bir çiftçi. Mütevazı, iki katlı beyaz çiftlik evi, yaklaşık 200 yıldır kendi ailesinde. Büyükbabası, buradaki arazide faal olarak çiftçilik yapan son kişiydi. Tarımsal piyasaların kötüye gitmesiyle çiftçilik yapmayı bıraktığında, beş çocuğundan hiçbiri devralmak istemedi ve buradaki tarım arazileri kiraya verildi.

Ancak annesiyle birlikte burada yaşayan genç Huffman, çiftçiliği devam ettirmek ve aile mirasını canlandırmak istiyor. Huffman, Walmart’ın küçük yerel işletmeleri piyasadan çıkarmasına benzer şekilde, yabancı toprak sahipliğinin kırsal toplum üzerindeki etkileri konusunda ciddi kaygıları olduğunu söylüyor.

Huffman, “Arka kapımın hemen ilerisinde, dünyanın en büyük domuz üreticisi olan Çin’li Smithfield Foods, çeşitli yatırımlar yaptı. Yani bölgemizin zenginliğini alıp götürüyorlar" diye de ekliyor.

Ancak adil olmak gerekirse, ABD çiftçileri ve şirketleri de Avustralya’dan Brezilya’ya kadar milyarlarca dolarlık tarım arazisine sahip olarak denizaşırı tarıma yatırım yapıyor. Ancak Smithfield Food’un satın alınması Amerikalı çiftçilerin rahatsızlığını gerçekten artırdı. Bu 2013 yılında yapılan satışın bir parçası olarak, Çinli şirket şu anda 600 bin dönümlük birinci sınıf tarım arazisine sahip bulunuyor.

Tekrar Huffman çiftlik evine dönersek, Joe Maxwell mutfak masasındaki bir dizüstü bilgisayarda yazıyor. Maxwell, Missouri'den dördüncü nesil bir çiftçi. O ve Huffman, ülke genelinde çiftçiler ve yetiştiriciler için bir destek grubu olan Rekabetçi Piyasalar Örgütü'nün üyeleri olarak çalışıyor.

Maxwell, biraz ilerideki Smithfield Foods tahıl ambarlarına işaret ediyor: "Bu ambarların kazandığı para bizim kendi çiftçi topluluğumuz içinde kalabilirdi. Oysa bugün bu ambarların kazandığı para, binlerce km ötedeki birilerinin cebine gidecek."

OHIO HEDEF EYALET OLABİLİR

Maxwell, öte yandan diğer eyaletlerin arazi satışına kısıtlamalar getirmesi sebebiyle, özellikle Ohio’nun hedef alınmasından endişe duyuyor. “ABD’de ve tarımda yatırım alanı ararken,” diyor. “Ohio harika bir tarım eyaleti ve diğer eyaletler gibi herhangi bir kısıtlamanız yok!”

Ülke çapında, Kanadalı yatırımcılar en fazla tarım arazisine sahip. Ohio’da ise Almanlar yaklaşık 300 bin dönüm araziyi kontrol ediyor.

Eyaletin güney kesiminde, John Trimmer, Alman yatırımcılar için 120 bin dönümlük mısır ve soya üretimi yapan bir çiftliği yönetiyor. 1980'lerden beri ABD tarımına yatırım yapmak isteyen Alman aileleriyle birlikte çalışıyor. Trimmer, “Önce Iowa ve Minnesota’da toprak almaya başladılar” diye açıklıyor, “Ancak tam başladıklarında bu eyaletler (Iowa ve Minnesota) yabancı mülkiyeti kısıtlayan yasaları kabul etti.”

Yine de Trimmer, yabancı mal sahipleri hakkında yanlış bir anlayış olduğunu söylüyor - bunlar iyi komşular değiller ya da toprakları düzgün kullanmıyor değiller. Gördüğü şey, hâlâ çiftlikte yaşayan yaşlı aile üyeleri ile çiftçilikle ilgisi olmayan ve araziyi satarak para kazanmak isteyen çocukları arasında giderek büyüyen bir bölünme...

"Burada sahiplerinden satın aldığımız son iki çiftlik, kardeşlere annelerinden miras kalmıştı ve hiçbiri çiftçilik yapmak istemiyordu. Hiçbirinin tarımla ilgisi yok" diye anlatan Trimmer, Alman müşterilerinin toplumda, çoğu zaman yaşlanan ebeveynleri veya yetişkin çocukları, kiracıların satın aldıkları çiftliklerdeki evlerde yaşamaya devam etmelerine izin verdikleri için bir sempati yarattıklarını belirtiyor.

Not: www.npr.org'da Renee Wildee'nin yazısından tercüme edilmiştir.




Etiketler: ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa