ORGANİK TARIM GELENEKSEL TARIMDAN DAHA ÜSTÜN MÜ?

Organik tarımın sahip olduğu bazı kesin avantajlar var elbette. Ancak bu özellikler geleneksel tarım yöntemlerinden gerçekten üstün mü?

Burada organik tarımın tüketiciler, üreticiler, insanlık ve gezegen için neyi temsil ettiğini ortaya koymaya çalışalım.

Organik Tarım ve Küresel Gıda Talebi

Küresel nüfus geçen yüzyılda dört katına çıkarak 7,7 milyar kişi oldu. BM tarafından yapılan en son tahmine göre, 2050 yılına kadar 9.7 milyar nüfusa ulaşmamız çok mümkün gözüküyor. Tabii bununla birlikte gıda talebinin de en az yüzde 60 oranında artması bekleniyor. Bu olgular kuşkusuz toplam üretim pazarını geniş ölçüde etkileyecek ve şekillendirecek. Ama özellikle hangi üretim sisteminin daha iyi olduğu tartışmalarına ivme kazandıracak.

Bu arada 1970'li yıllarda ABD Tarım Bakanlığı yapmış Earl Butz'un şu sözünü hatırlayalım: “Bu ülkede organik tarıma geri dönmeden önce, birileri hangi 50 milyon Amerikalı'nın aç kalacağına karar vermeli!.”

Bu sözler dönemin ABD Tarım Bakanı Earl Butz'ın ifadeleriydi. O zamandan beri, tüm dünyada insanlar organik tarımın geleneksel tarıma göre daha üstün olup olmadığını ve gıda güvenliğine bir çözüm sunup sunmadığını tartışmaya devam ediyor. Bazıları, birim tarıma göre düşük verim dolayısıyla organik tarımın etkisiz olduğunu savunuyor. Bazıları daha üretken, ekonomik olarak kârlı, çevreye duyarlı ve sosyal olarak daha organik hayat tarzına övgüde bulunuyor.

Anlaşılan bu tartışma daha uzun yıllar böyle sürüp gidecek!